Kapa Çeneni Azize

9. Bölüm

çeviren: kriza
redaktör: kriza
son kontrol: nogise

Kapalı kapıya karşı sırıttım.
"Charlotte giderken beni ağlarken görmüş olmalılar."
Ve mahvolmuş yüzümü açıkça görüyor olmalılar çünkü henüz yüzümü bile yıkamamıştım. Ve bunun dışında, Charlotte'un elindeki kocaman yüzüğü de açıkça görüyorlardı.
Mücevherlerin arasında gözleri kamaşan Charlotte ise heyecanından diğer hizmetçilerin varlığını fark etmemiş olabilirdi.
Koridorda insanların hareket ettiğini duyduğum anda, Charlotte'u kusursuz bir zamanlamayla dışarı itmenin değeceğini düşündüm.
'Şimdi, bir sonraki adım.'
Saatime baktığımda öğle yemeği vaktinin yaklaştığını fark ettim.
Charlotte'a bugün işten erken çıkmasını söylediğimden, yemeğimi getirmesi için başka birini çağırmak zorunda kalacaktım.
Ancak yatağın kenarındaki ipi çekip başka bir hizmetçi çağırmak yerine, etrafıma yavaşça göz gezdirdim.
Oda tam bir karmaşa içindeydi. Battaniyenin bir ucunu tutup çırptım.
Kısaca—
Toz yavaş yavaş yükselip tekrar yere iniyordu.
'Burada zaten yeterince pis görünüyor.'
Etrafıma memnuniyetle baktıktan sonra guruldayan karnımı tutarak odadan çıktım.
Görünümü böyle bakımsız olan, ana konaktan ayrı bir bina olan kütüphane binasına doğru yöneldim.
Bunu mümkün olduğunca çok insana kendimi gösterebilmek için yaptım.
Kütüphaneye ulaşmak için birçok hizmetçinin geçtiği doğu bahçesinden geçmem gerekiyordu.
'Biraz dikkat çekelim, biraz kitap okuyalım.'
Bu anlamda hedefim olarak kütüphaneyi belirledim.
Ve gerçekten de kütüphaneye doğru yürürken sayısız bakışın bana doğru yöneldiğini hissedebiliyordum. Oraya vardığımda kendimi mutlu hissediyordum.
'O zaman biraz çalışalım.'
Roella olarak yaşamaya karar verdiğimden beri, bu dünyanın nasıl bir yer olduğunu öğrenmem gerekecek.
Bunun yanında, aniden karşıma çıkan durum pencereleri hakkında bilgi edinmeye çalışmam gerekiyor.
'Bilgi güçtür, bilgi zenginliktir.'
Sert saçlarımı sertçe topladım ve rastgele okuyacak kitap aramaya koyuldum.

* * *

Bundan birkaç gün sonra—
Düklük sarayında bir söylenti yayılmaya başlamıştı.
'Charlotte, dük hanımının zaafını yakaladı ve bunu hanımı tehdit etmek için kullanıyor.'
İlk başta buna inanamayan çok insan vardı.
O korkunç dük hanımı bir hizmetçi tarafından mı tehdit ediliyor ?
Ancak, tüm bu endişelere rağmen, çok sayıda kişi birkaç gün sonra iddia edilen suç mahalline tanık oldu.
"Hanımefendinin odası tam bir karmaşaydı ve Charlotte temizlemeye bile zahmet etmemişti."
"Giysileri ve genel görünümü de aynı. Hanımefendi her şeyi tek başına yapıyor gibi görünüyor, ama yine de açıkça perişan görünüyordu."
"Evet, ona biraz acıyorum."
"Leydi Hazretlerinin de herhangi bir emir vermediğini biliyorum, bu yüzden hizmetçilerin ona hizmet etmesi kolay değil."
"Bu da doğru. Bizim onu ​​küçümsediğimizi falan düşünebilir ve azarlanırız."
Hizmetçiler hep bir ağızdan başlarını salladılar.
Dük hanımın kişiliği göz önüne alındığında, bu oldukça olası bir ihtimal.
Ama yine de, buna rağmen, yine de ona acıdıkları doğruydu.
Hizmet etmesi zor, asil bir hanımdı ama onu bu kadar umutsuz görmek herkesi kötü hissettiriyordu.
"Ayrıca, sanki bu günlerde sadece kütüphanede yaşıyormuş gibi. İnsanlar zor zamanlar geçiriyorsa gerçeklikten kaçmak için kitapları kullanmaz mı..."
"Beklendiği gibi söylentiler doğru olmalı."
Birisi başını sallayıp şunları mırıldandı.
"Neden bahsediyorsun?"
Ve arkalarından birisi aniden onlara sordu.
Hizmetçiler donup kaldılar ve başlarını sertçe kaldırdılar. Tanıdık bir sesti.
Sesin sahibi yakışıklı, orta yaşlı bir adamdı.
"B- Baş uşak."
Baş uşak Graham, başını eğen herkese dudaklarında bir gülümsemeyle hitap ediyordu.
"Bu söylentinin ne olduğunu duymak istiyorum."

* * *

"Bu günlerde malikanede tuhaf bir söylenti dolaşıyor, Majesteleri."
Graham'ın bu sözlerini duyan dük, yazı yazan elini hareket ettirmeyi bıraktı, sonra başını kaldırıp baş uşağa baktı.
"Söylenti mi?"
"Evet efendim, leydimin bir hizmetçi tarafından tehdit edilmesiyle ilgili. Görünüşe göre o hizmetçi leydim şantaj yapıyor."
Fakat dük buna karşılık sadece tek kaşını kaldırarak alaycı bir tavır takındı.
"O çocuğa şantaj mı yapılıyor?"
Bunu duyan yoldan geçen bir köpek bile kahkaha atardı.
Mırıldanan ses belli belirsiz samimiydi.
'Beklendiği gibi Majesteleri buna inanmıyor.'
Graham içini çekip başını salladı.
Dükün buna ihtimal vermeyeceğini zaten düşünüyordu.
Hatta onun için şantajı yapanın dükalık hanımı olduğunu düşünmesi daha da olası. Sonuçta, o, kendisine ayaklar altında çiğnenmesine izin verecek türden biri değildi.
Fakat.
"Birkaç gün önce, Milady başını bir sütuna çarptıktan sonra bayıldı. Bu olay, hala geceliğiyle koridorda koşarken oldu."
"Söylentinin onun deli gibi davranmasıyla ne alakası var?"
"Ayrıca tehdit edildikten sonra şokta olduğu yönünde bazı konuşmalar da var efendim. Ve daha da fazlası, sonrasında aniden sessizleşti."

Yorumlar

(0)

Bölüm Nasıldı?

0 yanıt
Beğenim
0
Eğlenceli
0
Mükemmel
0
Şaşırtıcı
0
Sakin Olmalıyım
0
Bölüm Bitti
0