Kapa Çeneni Azize

5. Bölüm

4. Bölüm

Çeviri: Kriza
Redaktör: Kriza
Son Kontrol: Nogise


Bundan önceki iki satırın aksine görevin içeriği uzundu.
Sakin bir şekilde okudum.
Ve görevin tüm ayrıntılarını okuduktan sonra—
'Bu şey... Orijinal eseri biliyor, değil mi?'
Şaşırmıştım.
Sylvia'nın gerçek aziz olduğu gerçeği orijinal eserde ortaya çıkacaktı, ancak zaman diliminin bu noktasında henüz bilinmiyordu.
Ama sonra bu şey biliyor.
'Bu sistem penceresinde ne oluyor yahu?'
Bunun dışında…
Görevi başaramamanın cezası beni konuşamaz hale getirdi.

〈 Sylvia'nın gerçek azize olarak tanınmasından altı ay sonra öldü. 〉

Ölüm? Ölüüüüm?
Kelimenin tam anlamıyla ölmemek için mükemmel bir plan yaptım, ama bu şey ne diyordu? Görevi başaramazsam ölecek miydim?
“Ne si…!”
O ana kadar kendimi aceleyle durdurdum.
Tam küfür edecekken sistem penceresi tehlikeli bir şekilde yanıp söndü.
Sanki beni uyarmak ister gibi.
Küfür etmek yerine gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.
'Bu bir rüya olmalı. 〈 Tarlada açan zambak ağlamayacak 〉'da sistem penceresi diye birşey yok. Hayır, ilk olarak, kötü kadın olmam gerekmiyor muydu?'
Başıma böyle şeylerin gelmesi mantıklı mıydı ?
Yani ben ana karakter değilim.
Kendimi bir tür hipnoza sokarak zihnimin yavaş yavaş sakinleştiğini hissettim.
Evet. Bunların hepsi bir rüya.
Çok sakin bir şekilde bir elimi kaldırdım.
Ve onu yanağıma indirdi. Sertçe.
"AH!"
Acı belirgindi.
Öyle ki yanaklarım yanarak yatağımda yuvarlanmak zorunda kaldım.
Bundan eminim. Bu bir rüya değil.
Bu, sistem penceresinin de gerçek olduğu anlamına gelir.
"Bu saçmalık."
Ama umudumu henüz yitirmiş değilim.
'Sistem penceresi gerçek olabilir, ancak içeriği tamamen yalan olabilir.'
İlk olarak, bana 〈EVET / ♥ istiyorum〉 şeklinde iki seçenek sunan vicdansız bir sistemdi.
Sistem penceresinin bana şaka yapmış olma ihtimali de var.
Ama işte o an öyle oldu.
Sanki düşüncelerime cevap veriyormuş gibi yeni bir mesaj belirdi.

〈 YENİ Misyon : Uygun ve hoş sözler

Güzel sözler kullanmak insanın ruh halini güzelleştirir!
Elbette bu, konuştuğunuz kişinin moralini de düzeltecektir, değil mi?
Doğrudan saldırılarınız ve eleştirileriniz bazen birilerini incitebilir! Birlikte bunu tersine çevirmeye çalışalım!

Detay: Herhangi bir küfür kelimesi kullanıldığında otomatik sansür özelliği devreye girecek, aksi takdirde ceza uygulanacaktır.

Otomatik sansür (durum) : AÇIK
Ceza : İtibar kaybı!
※ Otomatik sansür özelliği itibar puanınıza bağlı olarak açılıp kapatılabilir.
( Mevcut durum : Mümkün değil )
※ Otomatik sansür özelliğini kullandığınızda itibar puanlarınız düşmez.
※ Küfür hassasiyeti kriteri itibar seviyenize göre ayarlanır.

Kabul etmek ister misiniz?
( EVET / İstiyorum ♥ ) 〉

Şu ana kadar yatakta uzanmış vaziyetteydim, birden ayağa fırladım.
'Küfür yok, diyor.'
İçerik hâlâ baş ağrıtıcıydı ve verilen seçimler hâlâ vicdansızcaydı ama bu bir fırsattı.
Sistem penceresinin gerçekliği gerçekten etkileyip etkilemediğini görebileceğim.
'21. yüzyılın modern bir kadını olarak, sadece yemek yemek için burada orada yarı zamanlı çalışan biri olarak küfür etmemek kolay olmayacak ama...'
Görev bana başka seçenek bırakmıyordu.
Daha sonra,
Kapıyı çal, kapıyı çal.
Samimi olmayan bir kapı çalmasıydı çünkü zaten benim cevabımı beklemeden kapı hızla açıldı.
O tarafa şaşkınlıkla bakan kaba davetsiz misafir kapıyı kapattı, sonra başını eğip bana baktı.
"Ne yapıyorsunuz, Leydim?"
Charlotte, Roella'nın özel hizmetçisiydi.
Dalgın dalgın ona baktım, sonra yana doğru baktım ve 〈EVET〉'i seçtim.
Ne güzel zamanlama. Sistem penceresini test etmek için mükemmel bir fırsattı.

* * *

"Şey, Charlotte."
"Ne, Leydim."
"Sen, şey, bunu görebiliyor musun?"
Perdeleri açarken Charlotte bana bakmadan sordu, sonra arkasını döndü.
Bakışları parmağımı işaret ettiğim yöne doğru döndü. Sistem penceresine doğruydu.
Sonra alnı iyice kırıştı. Bu tepki yeterli bir cevaptı.
Tamam. Sanırım sistem penceresini görebilen tek kişi benim.
Merak ettiğim ilk soru artık çözülmüştü.
Şimdi geriye ikinci soru kaldı.
'Sistem penceresi gerçekliği gerçekten etkiliyor mu?'
"Merhaba, Charlotte."
"Öf, yine. Ne."
seni sev- mmph."
—delirdin mi?
Hıh. Hemen kendimi kapattım.
Dudaklarım isteğim dışında hareket ettiğinde gözlerim kocaman açıldı.
'…Gerçekten işe yarıyor mu?'
Bu keşif beni hayrete düşürdü ama aynı zamanda mahvolduğumu da fark ettim.
Eğer görev gerçekse, o zaman görevi tamamlamazsam kelimenin tam anlamıyla öleceğim anlamına gelmiyor mu?
Ve bir şey daha.
'Nedir bu sansür olayı?'
Herhangi bir sansür sırasında, genellikle sadece yeniden ifade etme meselesi değil miydi?
'delirdin mi?' nasıl olur da 'Seni seviyorum'a dönüşür?





Yorumlar

(0)

Bölüm Nasıldı?

0 yanıt
Beğenim
0
Eğlenceli
0
Mükemmel
0
Şaşırtıcı
0
Sakin Olmalıyım
0
Bölüm Bitti
0