Kapa Çeneni Azize

19. Bölüm

Çeviren: kriza
redaktör: kriza
son okuma: nogise


“AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA!”
Helena eve döndüğünde hemen yatağına baş aşağı atladı ve çığlık attı.

—Benim artık eve gitmem gerek, abla.
—Neden. Burada daha uzun kal ve gitme.
—…Hala hasta olduğunuzda size yük olmak kabalık olur, abla. O yüzden ben yola koyulacağım.
—Ah, ne yazık. Tamam, o zaman iyileştiğimde tekrar görüşürüz, Helena.

Roella'nın onu ne kadar sakin bir şekilde uğurladığını hatırlayan Helena, hemen yeniden üzüldü.
'Çıldırmış. Delirmiş olmalı.'
Aksi takdirde bir insanın bir gecede bu kadar değişmesi kesinlikle mümkün değil.
Helena, gözlerini kısmış bir şekilde yastığı olabildiğince sert bir şekilde fırlattı.
Fakat onun öfkesi yatışmıyordu.
Roella'yı sinirlendirmeye çalışan Helena'ydı ama tek zarar gören Helena'nın kendisiydi.
Uzun süre böyle homurdanırken, yatak odası kapısının tıklatıldığını duydu.
"NE!"
“Hanımefendi, bir mektup geldi.”
"Bir mektup mu?"
"Evet, hanımefendi. Beklediğiniz mektup bu gibi görünüyor..."
Beklediği şey miydi?
Mümkün değil…
"Çabuk ver onu bana!"
"Evet, hanımefendi!"
Hizmetçi mektubu hemen teslim etti, ancak Helena'nın onu hemen kovması üzerine hemen odadan çıktı.
Helena aceleyle mektubu açtı, heyecan damarlarında dolaşıyordu.
'…Bu!'
Mektubun içeriğini doğruladığında kırmızı dudaklarında çarpık bir gülümseme belirdi.
Hemen masasının önündeki koltuğa koştu ve beyaz bir kırtasiye kağıdı çıkardı. Sonra bir cevap yazmaya koyuldu.
"Hah, bugün beni utandırmaya cesaret ettin. Ama bir dahaki görüşmemizde göreceğiz, Roella."
Gerçekten de, Roella daha önce bir başarı elde etmiş olsa da, Helena, bu kadının bir dahaki sefere de bugün olduğu kadar rahat olup olamayacağını merak ediyordu.
Helena'nın mavi gözleri tehlikeli bir şekilde parladı.

* * *

Bu arada, aynı saatlerde dükün ofisinde—
"Dışarıda gürültülü bir ortam varmış gibi görünüyor."
Graham içeri girdikten sonra kapıyı kapatırken dük yorum yaptı.
“Genç Bayan Dioter ziyarete geldi.”
“…Birlikte bir randevumuz var mıydı?”
"Hayır efendim. Leydi Roella'nın hasta olduğunu duyduktan sonra onu ziyaret etti."
Genç hanımın ziyaretinin amacını duyan dük başını salladı.
Helena'nın Roella ile iyi geçinmek istediği anlaşılıyordu, bu yüzden ziyarete gelmesi doğaldı.
"Ancak Majesteleri, konuşmalarını duydum ve... Bayan Helena, Leydi Roella hakkında dolaşan söylentilerden bahsetti."
"Söylentiler mi? Ne tür söylentiler?"
“Hargan ile ilgili meseleyle ilgili söylentiler ve hanımefendinin onun tarafından nasıl dolandırıldığıyla ilgili söylentiler. Ayrıca, söylentilerin Genç Dük Killian'ın kulağına ulaşmasının kaçınılmaz olduğuyla ilgili…”
"Hah."
"Bayan Helena ayrıca Genç Dük'ün hanımefendiye olan hayal kırıklığını kamuoyunda nasıl dile getirdiği hakkında da bir şeyler söyledi."
"Hayır, o kim ki ondan hayal kırıklığına uğrasın!"
"Ama Majesteleri hanımefendiden de hayal kırıklığına uğradı."
"Çünkü ben onun babasıyım!"
"ah. Evet, anlıyorum."
Graham kayıtsızca cevap verdi, ama yeterince memnun görünüyordu. Bunun üzerine dük Graham'a bakmaktan kaçındı.
'Doğru. Şu anda düşünmem gereken şey bu değil.'
Dük de Roella'nın Demos'a olan saplantısının gayet farkındaydı.
Ve genç dükün ona ne kadar aşık olduğunu düşünürsek, eğer onun kendisinden hayal kırıklığına uğradığını öğrenirse...
"Huu, o zaman Helena ve Roella yine kavga etmiş olmalı. Helena neden ona bu kadar işe yaramaz haberler getirdi?"
"Hayır, Majesteleri. Kavga etmediler."
Dük, iki genç hanımın buluşmasının en kötü sonucunu düşünmeye başlamıştı bile, ama Graham sakin bir şekilde cevap verdi.
"Tam tersine hanımefendinin umurunda değildi."
"Ne? Roella'dan mı bahsediyorsun?"
Dük inanmaz bir tavırla sordu.
"Evet efendim. Telaşlanmak yerine, Bayan Helena'nın getirdiği haberin başka bir kısmına daha fazla dikkat etti."
"Hangi kısım?"
"Majestelerinin eylemlerinin verdiği uyarıya rağmen, Bayan Helena'nın hanımefendi hakkında arkasından başkalarına konuşmaya devam ettiği kısım. Niyetlerinizi kavramakta inanılmaz derecede mükemmeldi."
Ancak dükün şüpheleri derinleşmeye devam etti. Yüzünden belli oluyordu.
Buna hiç inanamıyordu.
O yaramaz kızı Demos Killian'a aşıktı.
Sanki dolandırıldığına dair haberler ucuz dedikodu olarak yayılıyormuş gibi, bir de bu söylentilerin Genç Dük Killian'ın kulağına gittiğini duyduğunda öfkeden patlamamış mıydı?
Ve bunun yanı sıra, babasının niyetlerini de doğru bir şekilde kavramış ve bunu, o aptal soyluların eylemlerini azarlamak için mi kullanmıştı?
“…Kesin olamaz. Helena'nın yanında sakinmiş gibi davrandığı halde aslında içten içe kaynıyor olması mümkün değil mi?”
"Öyle görünmüyordu. Müsaadenizle, Majesteleri, sanki hanımefendi’nin kişiliği bugün tamamen değişmiş gibi. Bu sadece basit bir mesele değil, aynı zamanda Genç Dük Killian ile ilgili bir mesele."
“…Evet, doğru.”
Dük başını salladı.
Roella'nın ateşli kişiliği tam da orada ve o anda daha da alevlenirdi çünkü bahsi geçen kişi genç dükten başkası değildi.
…Gerçekten aklı başına gelmiş miydi?
'Eğer öyleyse, bu iyi bir şey. Ama...'
Dük bunları düşünürken Graham sessizce konuşmaya başladı.
"Majesteleri, açıkçası bunun neden olduğunu tahmin ediyorum."
"Ne?"
"hanımefendi’nin söylentiler konusunda neden bu kadar sakin olduğu hakkında."
Graham bunları söylerken dudaklarında şeytani bir gülümseme vardı.
Dudaklarının köşeleri yukarı doğru kıvrılırken, düzgün kesilmiş bıyığı da yukarı doğru kıvrılıyordu.
kriza: birazcık yorum ve tepki lütfeeen lütfeeen üzmeyin beniii


Yorumlar

(0)

Bölüm Nasıldı?

0 yanıt
Beğenim
0
Eğlenceli
0
Mükemmel
0
Şaşırtıcı
0
Sakin Olmalıyım
0
Bölüm Bitti
0