Kapa Çeneni Azize

3. Bölüm

2. Bölüm

Çeviri: Kriza
Redaktör: Kriza
Son Kontrol: Nogise

Roella Brietta.
Brietta Hanesi'nin düklük hanımıydı ve bir kehanet sayesinde doğuştan bir azizedir.
Tam olarak, yanlışlıkla seçilen azizeydii. Gerçek azize, 'Sylvia Astian' ortaya çıktığında, Roella Brietta'nın kötü kadın olan sahte bir azizeden başka bir şey olmadığı ortaya çıktı.
Gerçek ortaya çıkınca Roella büyük bir şok yaşadı.
'Ne diyorsun, ben sahte bir azize miyim?!'
Hayatı boyunca gerçek azize olduğunu sanarak yaşadı ama sahte çıktı.
Bu, neredeyse 'bunca zamandır yabani ginseng yediğini düşünmek kadar şok edici, ama sonra gerçek ortaya çıkıyor ki, bu sadece sıradan bir dağ otuydu.'
Öyle şaşırmıştı ki 359 derece dönen Roella, Sylvia'nın kıskançlığından onu taciz etmeye başladı.
Kriza: ingilizcesinde de 359 derece yazıyor ahaha
Ve sonra, yapmaması gereken bir şey yaptı...
Yani gerçek azizenin, Sylvia'nın yemeğine ilaç katmıştı.
'Ama ben sadece karnının ağrımasını istiyordum...'
Yemeğe koyduğu ilacın zehir olduğu ortaya çıktı.
Romandaki Roella çok aptal bir kötü kadındı. Zehirle ilacı nasıl karıştırıp mide ağrısına sebep olabilirdi?
"Bu asılsız bir suçlama! Sadece onu müshillerle biraz belaya sokmaya çalışıyordum! Bunu bilerek yapmadım... Sadece iki şişeyi karıştırdım!"
Elbette insanlar bu saçma bahaneye, gerçek olsa bile, inanmadılar.
Bu sırada hepsi, kötü kalpli Roella'dan nasıl kurtulacaklarını düşünüyorlardı, deyim yerindeyse, 'İşte olacak o'.
Neyse ki Sylvia kadın başrol güçlendirmesini düzgün bir şekilde aldığı için ölmedi ve böylece Roella sadece azizeyi öldürmeye teşebbüs suçundan hapse atıldı.
O, bunu inkar etmeye ve bunun haksızlık olduğunu söylemeye devam etti, ancak kimse onu dinlemedi.
Ama o şimdi burada olduğu gibi, bundan sonra da uzun bir süre bu haksızlığa karşı sürekli bir öfke nöbeti içinde yaşadı.
O şekilde hapis yatan Roella…
'İşte o zaman erkek başrol lanet yüzünden çıldırıyor ve çılgına dönmeye başlıyor. Diğer birçok kişiyle birlikte o da dövülüyor.'
...Evet, reenkarnasyonum sırasında Roella olarak dünyaya geldiğim kişinin sonu böyle geldi.

.
.

Sabahın parlak güneş ışığıyla uyandığımda, hemen aynanın karşısına geçip görünüşüme baktım.
Parlak pembe saçlar. Parlak mavi gözler.
Herkesi hayranlıktan bayıltacak kadar muhteşem özellikler.
'Hımm. Anladığım kadarıyla bugün hala Roella'sın.'
Tamam, peki, yaklaşık bir hafta oldu, ne bekliyorum ki?
Bir haftadır aynı rutini yapıyorum.
Aşırı çalışmaktan öldükten sonra tekrar gözlerimi açtım ve Roella'nın bedenine sahip olduğumu gördüm.
Bir süre gerçeği inkar ettim.
Ben de önceki hayatımda erken yaşta öldüm, o zaman genç yaşta ölmeye mahkûm bir karakter olarak yeniden doğmanın ne anlamı var?
Özellikle bu çılgınca saçma romanda.
Fakat umutsuzluk sadece bir an sürdü.
Bir iki gün, sonra da bir hafta sonra gerçekleri kabullendim.
'Elbette, tamam. Ben Roella'yım, ehe.'
Dürüst olmak gerekirse, öldüğüm ve tekrar yaşadığım için mutluyum.
Paranın peşinden koşan bir köpek gibi çalışıyordum, ama tek bir kuruşunu bile harcayamıyordum.
Sonra, bir hafta sonra Roella oldum.
İşte o zaman tüm bunları alçakgönüllülükle gerçeklik olarak kabul etmeye hazır hale geldim ve içinde bulunduğum durumu sakinlikle kavradım.
'Henüz on dokuzuncu yaş günümü doldurmadım, bu yüzden Sylvia henüz görünmedi.'
Fena değil bu durum.
Eğer Sylvia'yı zehirledikten sonra tekrar dünyaya gelseydi, Roella olarak hapishanede çürümekten başka bir şey yapamazdı.
Sylvia ortaya çıkana kadar Roella hâlâ kurtarılabilir bir kötü kadındı.
O bir kötü kadın ama sadece küçük bir kötü kadın.
Kötülüğü ancak bu kadar olduğu için, hayatına yeniden başlaması için hâlâ biraz yer var.
'Tamam. Sadece olabildiğince saldırgan olmaktan kaçınmam ve güzel, sakin bir hayat yaşamam gerekiyor.'
Ve Sylvia nihayet ortaya çıkıp gerçek azize ilan edildikten sonra, ben de hemen boyun eğeceğim ve pozisyonumu ona bırakacağım.
—Sen gerçek azizesin, değil mi? Öyle düşündüm. Ayrıca bir azize gibi görünmediğimi de düşündüm.
Ondan sonra, ortalıkta görünmeden, bol bol alışveriş yapıp, yemek yiyerek tüm sıkıntılarımı atlatıyormuş gibi yapıp, orjinal hikayeden güvenle ayrılabilirim.
Ah, düşününce, Roella altın kaşıkla doğmuş.
'Okyanus manzaralı bir kır evine gidebilir, mücevherleri ve yüzükleri suya atabilir, sonra da orada yöresel lezzetleri yerken ağlayabilirim.'
Ağlarken, acaba yansımama mı baksam, poz mu versem diye düşünüyorum.
Böyle güzel bir yüze sahipken beni ağlarken görmek harika bir manzara olmaz mıydı?
Ah, ne kadar heyecan verici. Sadece planı düşündüğümde bile heyecanlandım.
Kendimi orijinal hikâyeden uzaklaştırabilirim, sonra hayatımın geri kalanını, azizeliğin zahmetli işlerinden çok uzakta, zengin ve güzel bir dük hanımı olarak geçirebilirim.
'Hımm, kötü kadın mı? Ben beğendim sayılır.'
Roella olarak reenkarnasyon geçirdikten sonra, huzursuz düşüncelerim nihayet düzgün bir şekilde düzene girdi.
Hayatımı dolu dolu yaşayacağım.
Ama sonra, ikinci hayatım için yeni kariyer yolumu çizdiğimde, tam o an geldi.

Çın-!

"AAAAAAAA!"

Kriza: yazarın üçüncü şahıs bakış açısından birinci şahıs bakış açısına geçiş yapan bir yazım tarzı var, ancak bunu belirtmek için bölüm araları var. ('tüketici gerçeklikte de böyle.) Umarım çok kafa karıştırıcı olmamıştır~



Yorumlar

(0)

Bölüm Nasıldı?

0 yanıt
Beğenim
0
Eğlenceli
0
Mükemmel
0
Şaşırtıcı
0
Sakin Olmalıyım
0
Bölüm Bitti
0